Oscar

Oscar, biz İstanbul'a dönmüş olsak dahi, Hamburg seyahatimizi hala yaşatan sevimli bir birey. Hamburg gezi yazısına ilaveten Oscar'ın hikayesini buraya eklemek istedim.

Hamburg'da Altona bölgesinde yürürken cebimdeki taşı yürüdüğüm kaldırımın üzerine bıraktım ve yürümeye devam ettim. Taşın üzerine Tomte çizmiştim, arkasına da İngilizce olarak "Bu taşı bulduysan senindir" yazıp sosyal medya hesabımı eklemiştim. Ve ben bıraktığımda bir adı yoktu..

Hamburg'dan döndük, 21 Şubat sabahına uyandım ve birden telefonumda bir tatlı mesaj: Bu küçük komik adamı Hamburg'da buldum ve günümü aydınlattı :) O anda yaşadığım mutluluğu tarif etmem çok zor. Her seyahatimizde gittiğimiz şehirlere bırakmış olduğum bu minik sürpriz benim için insanlarla kurduğum bir bağ. Ama daha önce hiç geri dönüş alamamıştım.

Gelelim Oscar'ın hikayesine;

Bulan kız Alman, ismi Rena ve anaokulu öğretmeni. Taşı bulduğu sabah okula götürüyor ve çocuklara taşı nasıl bulduğunu anlatıyor ve onlardan bu küçük komik adama bir isim vermelerini istiyor. Çocuklar Oscar ismini veriyorlar. Hikayenin en tatlı tarafı ise Oscar'ın artık bir konuşma aracı olması. Sabahları şarkı söylemek ve konuşmak için oturduklarında konuşma sırası olan çocuk taşı elinde tutma hakkına sahip olacakmış ♥

Çok tatlı ♥

Hikayeyi burada bitirmeyen ve taşa bir anlam vererek hikayeyi devam ettiren birine çıkması da müthiş bir enerji bence. Başka birine çıkabilir, taşı alabilir ve evine bir köşeye koyabilir ve hikaye orada bitebilirdi.

Bayılıyorum hayatın çok minik ama tatlı jestlerine ♥

Oscar'a, Rena'ya ve isim veren tatlı bıdıklara sevgilerimle ♥